Basına ve Kamuoyuna
Sivas Katliamı Davası Sanığı Ahmet Turan Kılıç’ın Cumhurbaşkanı tarafından affedilmesi işleminin hukuka aykırılığını ve kamuoyu vicdanını ne ölçüde yaraladığını daha önce Genel Merkezimizde ve tüm şubelerimizde yaptığımız kitlesel basın açıklamaları ile halkımızla paylaşmıştık.
Ahmet Turan Kılıç’ın eyleminin İnsanlığa karşı işlenmiş suç olması nedeni ile affının olanaksız olduğu, infaz hukukunun temelini oluşturan eşitlik ilkesi gereği, yüzlerce ağır hasta mahkumun sağlık nedeni ile salınma istemleri değerlendirilmezken, Sivas Katilinin yaşı gerekçe gösterilerek affedilmiş olmasının, infaz hukuku önünde herkesin eşit olduğu ilkesine de aykırı siyasi bir karar olduğu açıktır.
Bu nedenle, katliam mağduru aileler ve derneğimiz adına Avukatlarımız, Şenal Sarıhan, H. Cem Yılmaz, Doğan Erkan ve Neval Oğan Balkız tarafından 12 Mart 2020 günü Danıştay’da davamız açılmış bulunmaktadır. Aynı günlerin korona tehditi ile karşıkarşıya kaldığımız günler olması nedeni ile kitlesel basın açıklaması yapmamız mümkün olmamıştır. Sağlık koşullarının olumsuzluğunun halen devam etmekte oluşu ve basının bu konuda bilgi istemesi üzerine yazılı açıklama yapmamız zorunlu olmuştur.
Dava dilekçemizde öncelikle, gerici basında , alevi topluluğu için hassasiyet taşıyan “ dede” sıfatı da verilerek “masum” olduğu iddia edilen A. Turan Kılıç’ın olaydaki yönlendirici ve tahrik edici rolüne ilişkin tanık anlatımları ve tutanaklara yer verilmiş ve bu iddianın asılsızlığı- nın mahkeme kararı ile de ortada olduğu anlatılmıştır. Ayrıca Sivas Katliamı’nın başta uluslararası sözleşmeler olmak üzere iç hukukumuza 12.10.2004 tarih ve 5234 Sayılı Türk Ceza Yasası’nın 77. Maddesi ile girmiş olan İnsanlığa karşı suç kapsamında olduğu, anılan suçun, madde metninde yer aldığı gibi “toplumun bir kesimine karşı, bir plan doğrultusunda ve sistemli olarak işlendiği, eylemin siyasal, felsefi, dinsel amaçla işlendiği, zaman aşımına uğramayacağı” belirtilmiştir. İç hukukumuz yönünden, Yasa’nın 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girmiş olması nedeni ile suçun işleniş tarihi itibarı ile geriye yürümeyeceği savının doğru olmadığı, uluslararası sözleşmelerin Anayasa’nın 90. Maddesi karşısında ileri sürülemeyeceğine ilişkin örnekler sunulmuştur. Ayrıca Adli Tıp Raporu’ndaki özellikle nörolog ve psikologlar tarafından verilen ayrışık görüşlerin, hükümlünün sağlık sorunlarının affa uygun olmadığını da gösterdiği vurgulanmıştır. Önemli olarak, İnfaz hukukunun temel ilkesi olarak eşitlik ilkesinin açık ihlalinin varlığına işaret edilmiştir.
Derneğimiz, yargının hukuka uygun bir karar vermesi temennisindedir. Ancak, 28 . yıla girmek üzere olan yargılama sürecinde, gerçek adalete ulaşamamış olmaktan duyduğumuz kaygıyı da kamuoyu ile paylaşmak ve davamızı kararlılıkla izleyeceğimizi bilgilerinize sunmak isteriz. 31/03/2020
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği