Mersin sahilinde bir grup genç, çalınan şarkı eşliğinde halay çektikleri ve slogan attıkları anlara dair videoyu sosyal medya hesaplarından paylaşmalarının ardından Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nca haklarında soruşturma başlatılıp 22 Temmuz’da gözaltına alınmış; gözaltına alınan 9 kişiye minibüste “Ölürüm Türkiye’m” dinletilirken çekilen video ise polisler tarafından sosyal medyada yayınlanmıştı.
DEM Parti’li Bozan: AİHM, Anayasa ve Yargıtay kararlarına göre suç değil
ANKA’nın aktardığına göre, DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan, TBMM’de konuya ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.
Sıradan bir propaganda soruşturmasında özel timler ve TEM polislerince önceden hazırlanmış kameralar eşliğinde gözaltı işlemi yapıldığını belirten Bozan, “İçişleri Bakanı memleketin tek sorunu gençlerin Kürtçe şarkıları eşliğinde halay çekmesiymiş gibi ‘Gereği yapıldı’ başlığında özel çekim videoyu dolaşıma soktu. Yalnız gençlerin bu görüntüsü kurban bayramına ait bir video, yani eski bir görüntü. Sayın Bakan bundan haberiniz var mı? Ne oldu da Kurban Bayramı’nda çekilmiş bir görüntü üzerine kahramanlık destanı yazma gereği duydunuz. Sayın Bakan bence sizin haberiniz olmalıydı; ‘Biji Serok Apo’ söylemi AİHM, Anayasa ve Yargıtay kararlarına göre suç değil. Bu kararlardan haberiniz yoksa size göndereyim.” dedi.
‘Bunu kayıt altına alıp paylaşmak psikolojik işkencedir’
Gözaltındaki kişilere ‘Ölürüm Türkiyem” isimli şarkısının dinletildiğini belirten Bozan, şunları söyledi:
“Ne büyük bir kahramanlık öyküsü yazmışsınız. Ülke sevdalısı görünüp ‘Ölürüm Türkiyem’ şarkısını söyleyen Mustafa Yıldızdoğan’ın oğluna bedelli askerlik yaptırmasına benzemiş. Suç olan gençlere ‘Ölürüm Türkiyem’ şarkısını dinletmektir. Bunu kayıt altına alıp paylaşmak psikolojik işkencedir.
Bizzat İçişleri Bakanlığı’na bağlı olan Mersin Emniyeti’ne ait bir minibüs içerisinde gözaltına alınan Kürt gençlere ‘Ölürüm Türkiyem’ şarkısının dinletilmesi, bunun polis memurları tarafından kayıt altına alınması, bunun troll hesaplar aracılığıyla servis edilmesi psikolojik işkencedir. Sayın Bakan, kafanıza göre hukuku bırakın.
‘Bir an önce çözüm sürecinin başlatılması gerek’
Mersin’de organize bir şekilde Kürt gençlerine işkence yaptınız. Geçmişte çekilmiş görüntüleri servis ederek neyi planlıyorsunuz? Neyi örtbas ediyorsunuz? Gelin gerçek hukuku işletin. Gerçek bir kahramanlık öyküsü yazmak istiyorsanız halklar arası ayrımcılığı körükleyecek işlerden vazgeçin. Bu ülkede gerçek huzuru sağlamak için çabalayın. Bunun için de buradan başlayabilirsiniz. Gençleri serbest bırakmak bunun ilk adımı olsun. Ama asıl atılması gereken adım Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kaldırılarak görüşmelerin sağlanması olacaktır. Buradan bir kez daha bu vesileyle bir an önce çözüm sürecinin başlatılması gerektiği çağrısını yapıyoruz.”