BirGün’den İsmail Arı’nın haberine göre Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı Polis Akademisi Başkanlığı, “Medya ve Güvenlik” isimli bir rapor hazırladı. Raporda Gezi Parkı Direnişiyle ilgili dikkat çeken iddialar yer aldı.
“Camide içki içildi” denilmişti
İktidara yakın olan kesim, Gezi Eylemleri’nden sonra uzunca bir süre “üzerleri çıplak ve deri eldiven giyen grubun bir kadına saldırdığı ve camide içki içildiği” yalanlarını dillendirmişti.
Hatta bu yalanlar AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından defalarca tekrarlanmış ve propaganda malzeme olarak kullanılmıştı. Erdoğan, “Başörtülü bacılarıma saldırdılar, camiye bira şişeleriyle girdiler” demişti.
“Patlayıcı hazırlandı”
Polis Akademisi’nin hazırladığı raporda ise Gezi Eylemleri “hikayelerine” bir yenisi daha eklendi.
Raporda, “Olaylar sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Dolmabahçe’deki çalışma ofisi işgal edilmeye çalışılmış, Beşiktaş stadyumu bölgesinde sekiz adet mutfak tüpü kullanılarak patlayıcı bir düzenek hazırlanmıştır. Merkez medya başbakanlık çalışma ofisinin işgal girişimi ile ilgili polisin ve yargının hiçbir şey yapmamasını sorgulamamıştır” ifadeleri yer aldı.
“Türkiye en fazla dezenformasyona maruz kalan ülkelerden birisi”
Ayrıca rapordaki şu kısımlar da dikkat çekti:
Türkiye en fazla dezenformasyona maruz kalan ülkelerden birisidir. En ufak bir hastalığında ‘Cumhurbaşkanı öldü’ şeklinde yapılan haberler veya herhangi bir parti tarafından dolaşıma sokulan videonun en fazla izlenen video olduğu yönünde yapılan haberler ile siyasete yön verilmeye çalışılmaktadır.
Gezi Parkı olayları esnasında özellikle ulusal ölçekte yayın yapan büyük medya kuruluşlarının kahir ekseriyeti olaylara açıktan destek vermişler, göstericileri kahraman ilan etmişlerdir.
Olaylara destek veren medya kuruluşları sürekli canlı yayınlar yaparak ‘Gezi ruhu’nu canlı tutmuş ve polise sızan FETÖ unsurlarının kışkırtıcı bilinçli müdahalelerini de örnek göstererek gerilimi tırmandırmıştır.