İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

KORONA VİRÜSTEN KORUNMA Vücudumuzu yaşatan hastalıkların oluşmasını engelleyen bağışıklık sistemimizdir. Bağışıklık sistemimiz; kötü beslenme, yetersiz D vitamini , güneş ışınından faydalanmama , kanser, romantizmal hastalıklar, sinir sistemimizi tutan hastalıklar (Parkinson, Alzheimer , ALS, polinöröpati , MS vs.) şeker hastalığı , serebral palsili çocuklar kalp , akciğer , karaciğer, beyin, bağırsak ameliyatı gibi ağır ameliyatlar geçiren hastalar vs. , kronik böbrek hastalar, diyalize giren hastalar ve onlarca hastalık grubu gibi hastalar bağışıklık sistemimizin çökmesi sonucu oluşmaktadır. Diğer yandan hayvanlardan insanlara bulaşan zoonotik ve mikrobiyal hastalıklar temas sonucu ve iyi pişirmeden etlerini ve süt ürünlerini yememiz sonucu bakteriler ve virüsler aracılığıyla hastalık oluşturmaktadırlar. İyi kaynatılmamış sütten yapılan peyniri ve dondurmaları yiyerek insana bulaşan brucella , hastalıklı atlardan insanlara bulaşan ruam ; veba , tüberküloz , sıtma, çiçek vb. hastalıkların insanlara bulaşmaması için korunma yöntemleri son derece önemlidir. Kedi , köpek , yarasa ,yılan gibi hayvanlar Çin de insanların besin zinciri içerisinde bulunmaktadır. Son yıllarda görülen kuş gribi , domuzu gribi gibi viral enfeksiyonlar , en son pandemi (kıtalar arası salgın) yapan Covid-19 gibi bağışıklık sistemimizin zayıflığı sonucu insanların ölümüne kadar neden olabilen hastalıkların tedavisinden çok bulaş yollarından engellenmesi çok daha önem arz etmektedir. Ancak tek tıp , tek sağlık kuralları uygulanmadığı için maalesef hastalık bulaştıktan sonra ki sonuçlarla ilgilenilmekte olunup buda ciddi sonuçlara neden olmaktadır. 14 Mart 2020 tarihi itibari ile Çin Halk Cumhuriyet’inin basına verdiği açıklamada ise korona virüsünün ABD laboratuvarlarında üretilerek bilinçli bir şekilde Çin’in ekonomisini vurmak için üretildiğine dair açıklamalar okuduk ki ilk günlerden itibaren şahsım adına böyle bir kaygıyı bende yaşamaktaydım. Bu kaygımı şöyle destekliyorum : Korona virüs aşısının bulunması ki yüz güldürücü bir durumdur ; ancak bu aşının insanlara uygulanması en az 18 ay sonra olabilir çünkü aşının insana uygulanabilmesi için faz çalışmalarının hepsinin sonlandırılması gerekmektedir. Kapitalist – Emperyalist ilaç devlerinin insanları daha çok sömürebilmesi için laboratuvar ortamında biyolojik silah üretmesi hepimizin en önemli kaygılarındandır ancak üretilen bu biyolojik silah ne acıdır ki sadece Çin’i , İran’ı değil ; İtalya gibi tüm Avrupa ülkelerini , ABD ‘ yi , Kanada’yı , İngiltere’yi , kısaca tüm dünyayı etkisi altına almış bulunuyor. Avrupa ülkeleri ve ülkemiz emeklilik yaşının 65’e yükselttiler ancak emeklilere verilen maaşların fazlalığından hep dert yanmaktadırlar. Ülkemizde de devamlı özellikle bazı din adamları tarafından emeklilere verilen maaşın haram olduğuna dair açıklamaları duymak içimizi burkmaktadır. Nazi Almanyası insanları ateş fırınlarında yakarak sabun yaptı bu gerçeği çok az tarih bilgisi olan herkes biliyor. Şimdi ise İtalya da yaşlılara ötenazi isteği dayatmasının yapıldığının ve bunun adının faşizm olduğunu biliyoruz. Ülkemize gelirsek Sağlık Bakanımızın ve sağlık çalışanlarının çok özel gayretlerinin olduğunu ve bu davranışın takdir edilmesi gerektiğini ve kendilerini takdir ettiğimi bildirmek istiyorum ancak üniversitelerin apar topar kapatılması özellikle otogarlardaki gidiş-dönüş yoğunluğu korona virüs salgınının yayılmasında etkili olmaktadır. İlk-orta-lise öğretimleri tatil edildi ancak çalışan annelere izin verilmemesi bu çocukların yine sağlıksız olmaları anlamına geliyor bu durumda çocuklarla birlikte annelerede izin verilmelidir. Yazılı basından okuduğumuz son haberlerden birisinde umreden gelip gece 04.30’da öğrenci yurtlarından öğrencilerin çıkarılarak apar topar yurtlarına yerleştirilen umreden dönen insanların yaptığı “Buralar ahır gibi , burada insan yaşamaz.” O yurtlarda yaşayarak üniversite okuyan bizlerin yüreğini burkmuştur , bu davranışlarını esefle kınıyorum. İtalyanın karantinaya alınması bu kadar kötülüğün yanında iyiliklerde yarattı. Aile bireyleri bir arada kaldılar, birbirleriyle zaman geçirdiler, birbirlerini tanıdılar. Aile bireyleri acılarını, mutluluklarını paylaştılar hatta balkonlara çıkarak müzik aletleriyle birbirlerinin moral ve motivasyonlarını yükseltmeleri çok çalışma, para kazanmam, herşeye maddi çıkar olarak bakmalarının anlamsızlığını öğrendiler. Ümit ederim ki bu tarz salgınlar olmadan insanlar birbirlerini tanısın, değer versin ve mutlu olsunlar. Korunma yöntemlerini medyadan hepimiz öğrendik evet sağlıklı besleneceğiz ancak bunu makarnayla pirinçle değil sebzeyle, zeytin yağlılarla beslenerek yapmalıyız. Balık, yumurta,zeytin,yeşillikler gibi yiyecekler çok önemlidir meyveler çok çok önemlidir. Ellerimizi en az 20 sn. sabunlu suyla çok temiz yıkamalıyız belli bir süre tokalaşma, öpüşme, yakın temastan kaçınmak lehimize olacaktır panik yapmak obsesif,kompulsif hastalığa neden olabilir. Ev ziyaretlerimizi askıya almalıyız. Düğün, kına, nişan gibi törenleri ertelemeliyiz. Taziyelerimizi açık havada yapmalıyız bütün bunların başında kaliteli uyku gelir. Sirkadiyen ritme göre saat 22.30-23.00 de kapkaranlık bir ortamda kaliteli uyumalıyız. Eşlerimizle ilişkilerimizi aksatırsak bu durum korona virüsten daha tehlikeli olacağından hijyen kurallarına uyarak cinsel ilişkiye girebiliriz. Tabii iki kişilik bir evde yalnız yaşamıyorsanız. Kuru öksürüğünüz varsa gittikçe halsizleşiyorsanız aile hekiminize giderek ya da alo 184’ü arayarak tıbbı destek almanız gerekmektedir. Dostlukla

Mission News Theme by Compete Themes.