Öncelikle ALEVİ OLAN ve Sivil Toplum örgütlerine emek veren ve İnsanca yaşanabilir, bir dünya yaratmak için mücadele eden her insanın mutlaka okuması yürekten dileğimdir. Yıllardır bu yaşadığımız dünyayı ve Uğrunda Binlerce, Milyonlarca Canıyla bedel ödenmiş olan Onurlu Yaşam mücadelemizi daha da ileriye taşımak yolunda,
Hizmet etmeye çaba göstermiş ve halada gösteren bir İnsan olarak yazıyorum.
Yazdıklarım hepsi birebir yaşadığım veya yaşanmış şeylerdir.
Benim hiç bir maddi, manevi çıkar kaygım, hiçbir zaman olmamıştır.
Babamdan kalan bir arabam var, onunla her türlü zorluğa rağmen ekmeğimi, alnımın teriyle kazanırım, çoluk çocuğuma hakkı olmayan bir lokma yedirmemişim, bu saatten sonrada yedirmeye hiç niyetim yoktur.
Bir derneğe veya herhangi bir STK örgütüne üye olmak, Başkan olmak veya yönetim kurulunda yer almak, bir partinin herhangi bir kademesinde olmak insanın onurunun, Şeref’inin önünde değildir, olmamalıdır .
Bu sorumluluk ve bilinçle, eksiklerimizi düzeltmek, toplumumuzun bu içinde bulunduğu durumun vicdanımda yarattığı rahatsızlıktan dolayı bu yazıyı yazıyorum ve
herkesi duyarlı olmaya yanlış olan işlerin içinde, arkasında olmamaya herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye davet ediyorum.
Neler yaşandı, neler yapıldı. Bir kaç başlık halinde yazacağım, Detayların tamamını yazmaya sayfalar yetmez.
Messenger, Whatsapp veya bir Facebook yorumuyla da anlatamayız. Daha geniş ortamlarda, zamanlarda fikirlerimizi birbirimizle paylaşmalıyız. Paylaşmaktan korkmamalıyız.
Yalan olanı söylemekten korkarım, gerçekleri söylemekten asla.
BİZ ALEVİ Toplumunun haklarını savunurken veya savunduğunu iddia edenler, bu duruma nasıl gelindi.
Sözüm sorumluluğu olan herkese, kim üzerine alınıyorsa kim bu yazımdan rahatsızlık duyuyorsa sözüm onadır.
- Cemevi yapımına destek vereceğiz diyenleri eleştirirken, diğer taraftan cemevi yapımı için Devletten büyük destekler alınıyor.
- Belediyelerin cemevi olmaz, diye eleştirirken,
Alevi kurumları,
Belediyelerle birlikte cemevi temeli atıyor. Ve O cemevlerinde etkinlikler yapıyor. Ve yaptıranlara açık teşekkür ediliyor. - Dedelere maaş Bağlanmasını eleştirirken,
Diğer taraftan Dedeleri ve cemevi personellerini belediye personeli diye maaşa bağlatıyorsunuz. - Hiçbir partinin arka bahçesi değiliz derken diğer taraftan, bir Belediye meclis üyeliği almak veya aldırmak için insanların saf temiz duygularını kullanarak her türlü çabayı gösteriyorsunuz.
- CHP’lilerle CHP’li, Gelecek Partililerle Gelecek Partili, Deva partililerle Deva partili, İyi partililerle iyi partili, MHP’lilerle MHPli oluyorsunuz. Ve Böylece’de hem halkı hem o partilileri kandırıyorsunuz.
- Kurumlar, Dernekler ve Halka hizmet iddiasında olan her kurum şahsi çıkar sağlanan, zenginleşme aracı olarak görülen, üzerinden iş bağlantıları yapılan yerler değildir.
Öyle gördüğümüz için gelinen durum ortada. Yersin yemini oturursun yerine.
Bir eleştiri yaparken,
iki tanede diyet borcu ödemek zorunda kalırsın. - Diyanet kaldırılsın dersin, diğer taraftan, Diyanet işleri başkanından hediye alırsın, onu pir postunda ağırlarsın. Müftülere lokma duası verdirirsin.
- Alevi Köylerine jandarma girmezdi dersin diğer taraftan, insanları şeriat mahkemelerine vermekle tehdit edersin.
- Diktatörlük, Anti demokratik uygulamaları eleştirirken diğer taraftan, en antidemokratik uygulamaları sen yaparsın.
- Biz hiçbir devlet yetkilisi ile herhangi bir görüşme yapmadık dersin, diğer taraftan içişleri bakanlığının yetkilileri binlerce cemevi ziyaret ettiğini söyleyip talepler doğrultusunda hareket ettiğini söylerler.
Kısacası konuşulan ile yapılan Ne yazıkki aynı değil.
Sevgili Canlar, Değerli dostlar, Kimse bana vay be ne güzel bir yazı yazmış demek için yazmadım ve böyle bir yazıyı İnan’ın çok ama çok üzülerek yazıyorum.
Keşke daha güzel şeyler, Başarılarımız olsada onlarıda yazsam.
Olunca yazdıklarımız gibi.
Anlayacağımız yüzyıllardır yaşadığımız onca işkencelere rağmen, asılmamıza, Derimizin diri diri yüzülmesine rağmen hiçbir yezit zihniyeti ile birlikte hareket edip onların nimetlerinden faydalanmadık.
Yine inancımızı yaşadık yine hakka yürüyen canlarımızı hakka uğurladık,
yine lokmalarımızı paylaştık, yine hakkımız olan hizmetleri almak için mücadele ettik ama hiç bir zaman Haksızın önünde boyun eğmedik.
Gelinen noktada, yaşanan başarısızlıktan herkes kendi payına düşeni almalı ve gerekeni yapmalıdır.
( Gerçek anlamda hizmetini layıkıyla yerine getiren kurumlarımızı saygıyla tenzih ediyorum.
Ne Elektrik parası Ne maaş Ne inşaat nede bağlanacak bir kirli baş.
Tek yol var,
Herkes için.
EŞİT YURTTAŞ…
Bayram Karabulut