İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Samandağ’da Rimmen Kadın Kooperatifi faaliyette

6 Şubat depremlerinin ardından büyük bir yıkıma uğrayan Hatay’ın Samandağ ilçesinde kurulan Rimmen Kadın Kooperatifi gönüllüsü Gizem, kooperatifte kadınların el işi ile ürettiklerini sattıklarını ifade etti. Gizem ayrıca ilçedeki kamulaştırma gündemi hakkında da “Kentin sahibi insanlarla birlikte bir imar planı çıkartıp uzlaşma sağlamak yerine ranta açıyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

6 Şubat depremlerinin ardından büyük bir yıkıma uğrayan Hatay’da depremden kısa bir süre sonra Hatay’ın Samandağ ilçesinde Rimmen Kadın Kooperatifi kuruldu.

Uzun yıllar başka şehirde yaşayan ancak depremden sonra Samandağ’a dönen Gizem, “Deprem sonrası kadınların günlük yaşantılarındaki faaliyetlerine devam edebilmek için bir alana ihtiyaçları vardı. Bu yüzden de bu alanı kurma fikriyle başladı kooperatif. Önce alanları kurduk ardından da bu alanlarda ürettiklerimizi nasıl pazarlayacağımızı, satacağımızı konuştuk ve böylece kooperatifi kurduk” dedi.

Burada her türlü örgü, el işine hitap eden ürünleri buradan çıkartıyoruz. Toplu sipariş alabiliyoruz. Gıda atölyemizde de zeytinler, nar ekşileri, zeytin yağları, turunç reçelleri, dağ kekiği, salçalarımız var. Hatay’a özgü ürünleri yapmaya devam ediyoruz aynı zamanda yeni ürünler de yapmaya çalışıyoruz. 

HTŞ gibi bir cihatçı çete kalıntılarının Suriye’yi özgürleştirmeceğini biliyoruz

Suriye’de HTŞ’nin iktidarı ele geçirmesiyle birlikte başlayan Alevilere yönelik katliamlar hakkında da değerlendirmede bulunan Gizem, şunları söyledi:

“Bizim dağın öteki yüzü olmasından kaynaklı Alevi kadınlara yapılanların bize de bir tehdit olduğunu düşünüyoruz. Aslında orada Suriyeli-Alevi kadınlara değil tehdit bütün Alevi kadınlara, bütün inançlar için bir tehdit. O yüzden de biz oradaki katliamların durması için Samandağlı kadınlar olarak eylem yaptık ve meşale yaktık. Bir etnik temizliği yapıldığını anlıyoruz. Alevilerin tamamını katletmeye yönelik bir şey bu. HTŞ gibi bir cihatçı çete kalıntılarının Suriye’yi özgürleştirmeceğini biliyoruz. Uluslararası olarak oradaki insanların güvenliğinin sağlanması lazım. Bu konuda da dünya kamuoyunun sessiz olmaması lazım.”

Kentin sahibi insanlarla birlikte bir imar planı çıkartıp uzlaşma sağlanmalı”

Samandağ’daki kamulaştırma gündemine ilişkin de değerlendirmede bulunan Gizem, “Kentin sahibi insanlarla birlikte bir imar planı çıkartıp uzlaşma sağlamak yerine ranta açıyorlar. Kalıcı ve güvenli bir kent içinde yaşayanların fikriyle, onların ne yapmak istedikleri, nasıl yaşamak istediklerinin fikri alınmazsa o zaman buralar bir beton yığını olur. Biz bunu istemiyoruz, Hatay böyle bir kültüre de sahip değil. Biz insanların kendi hayatlarını istihdam ettirdikleri bağdan, bahçesinden, toprağından ayırmadan, en temel hakkı barınma hakkının da sağlandığı bir kalıcı çözüm istiyoruz” dedi.

Mission News Theme by Compete Themes.