AKP’nin Meclis’e sunduğu ve komisyonda tartışmalarla görüşmelerinin devam ettiği sokak hayvanları yasa tasarısına AKP içinden de itirazlar yükseliyor.
Sokak hayvanlarının öldürülmesini de öngören tasarıya dair eski AKP Milletvekili ve parti yöneticisi Metin Külünk, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu.
‘Hayvan katliamının önünü açacak iş bu yasa teklifini geri çekiniz’
Külünk, yasa tasarısının geri çekilmesi çağrısında bulundu:
“Bugün mecliste Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda görüşülecek olan Sokak Hayvanlarına ilişkin yasa teklifine dair Komisyon Başkanımıza çağrımızdır
Sadece yaratılmış insan olmak kimliğiniz üzerinden merhamet ve vicdanınızı merkeze koyarak HAYVAN KATLİAMININ ÖNÜNÜ AÇACAK iş bu yasa teklifini geri çekiniz ve de Sayın Cumhurbaşkanımıza giderek toplumda oluşan ve de oluşacak muhtemel olumsuz havayı arz ediniz.”
‘Sokaktan aldıkları tepkiyi sizlere ileten milletvekillerinin düşüncelerine itibar ediniz’
“Siz de iyi bilirsiniz ki TBMM’ye gelen her yasa her zaman olduğu gibi geçmemiştir geçmez de” diyen Metin Külünk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yasa teklifinin milletimiz nezdindeki tartışmaları ve de milletvekili arkadaşlarımızın bu konudaki vatandaşlarımızdan aldıkları tepkiler üzerinden yasanın maddeleri üzerinde değişiklik yapmak mümkündür.
O halde yasa geldiği gibi geçecek diye bir kural da yoktur.
Çünkü orası milletin meclisidir ve milletin meclisinin iradesinin üzerinde bir başka güçte yoktur.
Konuyla alakalı sokaktan aldıkları tepkiyi sizlere ileten milletvekili arkadaşlarımızın düşüncelerine lütfen itibar ediniz ve de böyle bir hayvan katliamının önünü açacak yasa teklifinin mecliste görüşülmesine izin vermeyiniz.”
‘Bu milletin medeniyet değerleri öldürmeye değil yaşatmaya odaklıdır’
Külünk, “Şahit ol ya rab” dediği mesajında “Allah’ın yaratıp insana emanet ettiği ne faunaya ve ne de floraya kötülük yapamayız. Onlara güzel bakıp kollamak insan olmanın özelliği” ifadelerini kullandı.
AKP’li Külünk çağrısını şöyle sürdürdü:
“Tarihsel olarak evcilleştirilen hayvanların (kedi-köpek) artık doğada tek baslarına yaşam sürmeleri imkânsız.
Popülasyonun sahiplenilme imkânlarının üzerinde artması durumunda, barındırma ve kısırlaştırılma bu canların huzurlu yaşaması ve bizim de bize emanet edilen bu canlara sahip olmamız gerekir.
Elbette tedbir olmalıdır.
Öldürmemin dışında mutlaka çözüm yolu vardır.
Bu milletin medeniyet değerleri öldürmeye değil yaşatmaya ve problemleri yok etmeden çözmeye odaklıdır.”