Avrupa Alevi Çalıştayı’na katılan Britanya Alevi Federasyonu’nda İnanç Hizmetleri yürüten Ana Yadigar Aslan, tüm Analara “Alevi toplumunda erkek-kadın yoktur, can vardır. Analardan ricam Cemlere otursunlar” çağrısında bulundu.
21-22 Eylül 2024 tarihlerinde Fransa’nın Strasbourg kentinde gerçekleşen Avrupa Alevi Çalıştayı, Avrupa ve Türkiye’den geniş bir katılımla tamamlandı.
Çalıştay’a Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’na (AABK) bağlı Alevi kurum yöneticileri, inanç önderleri, Avrupa Alevi Kadınlar Birliği (AAKB), Avrupa Alevi Gençler Birliği (AAGB), AABK İnanç, Yol – Erkân Kurulu, Ocak, Sürek ve topluluk temsilcileri, medya temsilcileri, sanatçılar ve akademisyenler katılım sağladı. Ayrıca, Türkiye’den Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Alevi Kültür Dernekleri (AKD), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV), Türkiye Alevi Federasyonu (TAF) ve Kıbrıs Alevi Kültür Merkezi başkanları da çalıştayda hazır bulundu.
Çalıştaya Britanya Alevi Federasyonu’nda İnanç Hizmetleri yürüten Ana Yadigar Aslan ve Britanya Alevi Federasyonu Eş Başkanı Dilek İncedal katıldı. Aslan, Sesim TV’ye değerlendirmelerde bulundu. 30 yıllık Alevi örgütlerinin içinde olduğunu kaydeden Aslan, “Bizler kadınlar olarak, analar olarak elimizden geldiği kadar Alevi inancının felsefesini yaşatmaya çalışıyoruz. Zaten bizim inancımızın temel taşı mürşit kapımız Fatma Ana’dır. Biz ana erkiden gelmişizdir. Daha sonraki inançlardan etkilendiğimiz için anaları hep arka plana atmışız. Ama bizler analar olarak o Mürşit postuna oturup cemler de yürütüp her konuda hizmet ediyoruz.” dedi.
Aslan şöyle konuştu:
“Alevi toplumunda erkek-kadın yoktur, can vardır. Analardan ricam Cemlere otursunlar. Analar şunu bilmeli; bizim inancımızda Fatma Ana mürşit kapısıdır, Kadıncık Ana’yı Zeynep Ana’yı kendimize şiar edinmişizdir. Kadınları eğitelim ki bir toplumu eğitelim.”
Britanya Alevi Federasyonu Eş Başkanı Dilen İncedal ise şunları söyledi:
“Çocukların aidiyet duygusunu kazanması için eğitim çalışmaları yapıyoruz. Aslında bütün kötülükleri Avrupa’dan öğrendiler geri kalmış ülkeler ama bizler burada bir şekilde kendi diplomasimizi hayata geçirmek zorundayız.”