Emekli öğretmen CHP 2. Bölge Milletvekili aday adayı Salih Yüce: Vekillik maaşımı öğrencilere burs olarak vereceğim
Devrimci emekli öğretmen Salih Yüce: “Güneş çok yakın hemen duvarın arkasında”
CHP 2. Bölgeden milletvekili A. Adayı olan, Salih Yüce, 2. Bölge ilçe başkanlıklarını dolaşarak, hem kendini tanıttı hemde onaylarını aldı,
Salih Yüce şunları : Köy köy dolaşan bir insanım ve oradaki durumun sonucu da 12 Eylül’de zaten yönetim el koyunca TÜRKİYE ÖĞRETMENLER DERNEĞİ (TÖB-DER)’in kapatılmasıyla hapse girmiş bir insanım. Bölgede ne kadar olay varsa hepsi üstüne istinat edilmiş, ağır ceza mahkemelerinde 2-3 yıl uğraştıktan sonra tek ceza almadan beraat eden bir insanım. Emniyette, şurada burada işkenceler gördüm ve inanır mısınız hiç pişman olmadım. 1982’de İstanbul’a tayinim çıkmıştı ve Tokat zaten artık çok dar gelmişti. Memur hareketini başlatan 7 kişiden birisiyim. Yılmadan iki insanı bir araya getiremezken İstanbul’a geldiğimde kapı karı gezerek 3 bin 500 kişiyi bir araya getirdik. O zaman tek maaşla geçinemiyordum ve taksilik yapıyordum. Cağaloğlu’nun önünde Milli Eğitim Bakanlığı önünde 3 bin 500 kişiyle basın açıklaması yaparken kafası kırılan, buna rağmen Büyük Sirkeci Postanesi’ne gidip Ankara’ya telgraf çekenlerin en önündeki insanım. Tabi arkadaşlarımızla birlikte birbirimize inandık ve güvendik.
Zaten bir olayda başarıyı yakalamanın üç temel ögesi vardır. Bir inanmak, iki güvenmek, üçüncüsü de demokratik haklarımızı sokaklarda direnerek kazanmak. Bu üçünü yakalamadığımız sürece demokrasi olgusunu hayata geçirmenin imkansız olduğuna inanan bir insanım.
Biraz da sosyolojik boyutundan bahsedeyim. Tokat muhafazakar bir bölge. Kadınını bırak iş yerinde çalıştırmayı markete, pazara göndermeyen bir toplum. Burada tekstil ile uğraşıyordum dedim ki ‘ben bunu Tokat’a götüreceğim.’ Çünkü üretime kadını ortak etmezsen, kadının emeğini kendi bağımsızlığıyla bütünleştirmezsen ve bunu başaramazsan kadının demokrasiye olan katkısını sağlayamazsın. Kadın körelir gider burada. Tokat’a gittim tekstil için bana ‘burası Çukurova değil, pamuk yok iplik yok’ dediler. ‘Hayır bu insanlar İstanbul’da bir atölyemiz vardı. Van’dan Kars’tan Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanlar birleşip şu gömleği üretebiliyorsa bunu Tokat’ta da üreteceğiz’ dedim. Orada bir ufuk açalım dedim. Gecemi gündüzüme kattım, öğretmen arkadaşlarımın eşlerini, kızlarını tüm yakınlarını topladım ve bir ekip oluşturdum. Tokat’ta tekstili başlattım. 350 kişiye ulaştım.
Bugün Tokat’ta 6 bin 500’ün üzerinde tekstil işçisi var başka yok. Tokat’ta sigara fabrikası vardı, sattı; şeker fabrikası vardı, sattı Tokat ıssız bir çöl oldu. Sanayi yok, tarım da yok.
Ama bugün 6 bin 500’ün üzerinde Tokat’ta tekstil işçisi varsa tamamının mayası Salih Yüce’ya bağlıdır.
Şunu anlatmaya çalışıyorum: Biz bugün başımızda olan tufanı, bu bataklığı, bu anti demokratik uygulamaları dünden daha fazla direnerek, bilenerek, inanarak ve güvenerek kurtulacağız. Yoksa bizden sonraki gelen çocuklarımız için çok büyük bir boşluk olacak. Ülke elimizden çıkmış gidiyor. Ne sanayimiz kaldı ne toprağımız ne de herhangi bir ahlaki değerlerimiz kaldı.
Asıl üzerinde durulmayan en önemli konulardan biri ise eğitim.
Ananın kucağındaki çocuğun, okula giderken onun bir kalemtıraş eksiği, çantasındaki bir yumurtanın, zeytinin her gün eksildiği, çocuğun aç susuz okula giderken o sınıftaki hali ve o ananın acısını, gözyaşlarını sildirmenin yolunu bulmak ve yaralarına merhem olmak gerekir. Parlamentoya girersem maaş falan istemiyorum. Ben kapı kapı emeğimle seyyar satıcılıkla orada burada görev alarak hayatımı devam ettim. Eğer kazanırsam alacağım maaşımı öğrencilere burs olarak adayacağım. Hayatımın bu döneminin en büyük ideali bu.
https://www.youtube.com/watch?v=dU9PdScpAx0