İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

GÜNÇALI KÖYÜNE YAPILMAK İSTENEN MADEN OCAĞINA KARŞI, TOKAT VALİLİĞİ ÖNÜNDE  TOKAT SİVİL TOPLUM KURUMLARI BASIN AÇIKLAMASI YAPTI, BASIN AÇIKLAMASINI TEKKON GENEL BAŞKANI MURAT İLTER OKUDU.

https://youtu.be/MjkfPoToLoE

Basın açıklamasına günçalı köylüleri halkının tamamı katılırken, Aşağıda adı geçen kurmlar destek verdi, basın açıklamasına katılan kendiside günçalı köyü olan  türk halk müziği sanatçısı Kutsal Evcimen, ve CHP İbaşkanı milletvekilleri, çok sayıda siyasi ve stk kurum yetkilileri , yapılmak istenen maden ocağına karşı olduklarını ve buna müsaade etmeyeceklerini söylediler.

Basın açıklaması şöyle.

https://youtu.be/Rk1k8bd8FmI

Tokat İlimizin Günçalı Köyü ve Killik Köyü’nün hemen yakınlarında, HLC KIYMETLİ MADENLER VE YATIRIM A.Ş., ZENİT MADENCİLİK VE EKSİM ENERJİ adlı üç ayrı şirkete   metalik madencilik arama ruhsatları verildiği öğrenilmiştir.

HLC Anonim Şirketi, Amasya Orman Bölge Müdürlüğü’ne başvurarak, 202200525 Sayılı 14 bin 772 dönümlük alanı olan dördüncü grup maden arama ruhsatları kapsamında “El ile Karot Alma Şeklinde Maden Araması” yapılacağını belirterek Orman Kanunu’nun 16. Maddesi gereğince izin istemiştir.

Ülkemizde adeta “Altına Hücum” dönemi yaşanmaktadır ve ülkemiz vahşi madenciliğin kıskacındadır.

TEMA Vakfı Türkiye’de 24 ilde yerli ve yabancı şirketlere ait yaklaşık 20 bin maden ruhsatının detaylı maden haritalarını incelemiş ve maden ruhsatlarının bütünsel bir bakış açısı olmadan ve kümülatif etkiler göz önüne alınmadan verildiği ve madencilik faaliyetlerinin doğal varlıkları, gıda güvenliği ve kültürel değerleri tehdit ettiğini ortaya koymuştur. Yapılan çalışmada, Tokat ve Amasya İlleri yüzölçümünün yüzde ellisinden fazlasının maden ruhsatları ile kaplı olduğu ortaya çıkmıştır. Ülkemizin diğer bölgelerinde olduğu gibi Tokat ve Amasya İllerimiz için sayısız maden ruhsatı verilmiş durumdadır.

Günçalı Köyü’müzün yakınlarında da en az 50 bin dönüm bir alanda üç ruhsat olduğu ortaya çıkmıştır.

Bizler, ülkemizde Bergama’dan Artvin Cerattepe’ye, Kazdağları’ndan Erzincan İliç’e, Fatsa’ya kadar, başta altın olmak üzere metalik madenciliğinin verdiği zararları biliyoruz. Yaşam savunucuları yıllardır altın madenciliğine karşı mücadele ediyor.

Amasya ve Tokat civarında da Erbaa, Taşova, Niksar ve  Reşadiye halkı Boğalı-Sakarat Yaylaları yaylaları ve diğer yerlerdeki altın madenciliği projelerine karşı bir araya geldi ve mücadelelerini sürdürüyor. Bizler de Günçalı Köyü ve civar köylerden gelen yurttaşlar ve Tokat’lılar olarak köyümüz yakınlarında altın madeni istemiyoruz.

Madenler kıymetlidir ve tüm ülkenin ortak varlığı ve zenginliğidir. Ancak ne yazık ki 2000’li yılların başından itibaren iktidar tarafından izlenen madencilik politikaları, halkın malı olan madenleri şirketlere peşkeş çekmektedir.  Şirketler devletten aldıkları sayısız ruhsatlarla madenleri çıkarmakta, devlete ocak başı fiyatının en fazla yüzde dört buçuk gibi oldukça küçük bir oranda “devlet payı” vermekte, çıkarttıkları madenin gerisine sahip olmaktadır. Bu sırada da ormanları yok etmekte, havayı, toprağı, yeraltı ve yerüstü sularını kirletmektedir. Yörede yaşayan insan ve diğer canlıların sağlıkları bozulmaktadır. Günümüz madencilik faaliyeti sonucunda vahşi bir ekolojik yıkım ve doğa talanı ortaya çıkmaktadır.

Bu madencilik politikaları ile şirketler karlarına kar katmakta, yoksulluk ve her türlü risk de halka kalmaktadır. Sömürge madenciliğinin hüküm sürdüğü hiçbir ülke zengin olmamıştır.

Ormanlık alanların dışında ruhsat alanında bulunan tarlalara ya baskı ile satın alma ya da zorla acele kamulaştırma kararları ile el konulmaktadır. Tarım alanları ve meralar yok edilmekte, tarım ve hayvancılık yapan köylüler geçimlik kaynaklarını kaybetmekte, yoksullaşmakta veya göç etmek zorunda kalmaktadır. Kalanlar da kanser gibi hastalıklarla boğuşmaktadır.

Zaten kıt olan su kaynakları da maden şirketlerine tahsis edilmekte ve olan sular da ağır metallerle kirletilmektedir.

Bizler, Günçalı köyü ve civar köylerde yaşayan köylüler ve bu topraklara gönülden bağlı olan yurttaşlar olarak bir araya geldik. Adeta madencilerce kuşatılmış olan köyümüzün yakınında vahşi madencilik yapılmasına, kutsalımız olan Çal Baba Ormanımızın, tarlalarımızın, meralarımızın yok edilmesine, sularımızın kirlenmesine izin vermeyeceğiz. Çal Baba ormanımız biyolojik çeşitlilik açısından oldukça zengindir. Geleceğimiz için çok önemli olan biyoçeşitliliğimizin yok edilmesine seyirci kalmayacağız.

Madencilik faaliyetinin, yıllardır sürdürdüğümüz “Çalbaba etkinlikleri” gibi inançsal ve kültürel değerlerimize zarar vermesine göz yummayacağız.

Çal Baba ormanı, Çamlıbel Ovası’nın üstünde yer almaktadır. Çal Baba ormanı’nda yapılacak bir vahşi madencilik faaliyeti, Tokat’ın en verimli ovalarından olan Çamlıbel Ovası’nı da olumsuz etkileyecektir. Çamlıbel Ovasında şeker pancarı, mısır, buğday ve arpa üretimekte, meyvecilik ve hayvancılık yapılmaktadır. Ovanın etrafındaki köyler, burada sürdürdükleri üretimden gelirlerini sağlamaktadır. Dünyanın gıda krizine doğru gittiği süreçte, temiz gıda üretimi çok önemlidir. Gıda olmadan, gelecek olmaz. Ayrıca, ruhsat alanlarının hemen altında, Çamlıbel Ovası’nı sulayan bir baraj bulunmaktadır. Madencilik faaliyeti bu barajın su toplama havzasındaki su kaynaklarını ve baraj sularını kirletecektir. Ovada suyun ve toprağın kirlenmesi, bölgeyi tarım yapılamaz hale getirecektir.

Bölgemizdeki yaylalarda koyun, sığır ve tiftik keçisi yetiştiriciliği yapılıyor. Bu yaylaların otları sayesinde yaz aylarında yeme para verilmiyor. Yaylalar yok olursa, hayvancılık da yapılamaz hale gelecektir.

Bizim için çok kıymetli olan madımağımıza, kuzukulağımıza, yabani mantarlarımıza, Çal Baba’mıza dokunulmasını istemiyoruz.   Ata topraklarımızda, huzur ve güven içerisinde sağlıklı bir şekilde yaşamak istiyoruz.

Ata topraklarımız ve ziyaret alanlarımız, inanç değerlerimiz bizim için altından daha kıymetlidir. Toprağımızın üstündeki zenginlik bize yeter. Biz temiz hava, temiz toprak ve temiz su istiyoruz.

Günçalı Köyümüzün yanındaki bu vahşi madencilik projelerine karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. Tüm bölge halkını ve ülkemizin diğer bölgelerindeki yaşam savunucularını bizlere destek olmaya çağırıyoruz.

HAVAMA, SUYUMA, TOPRAĞIMA DOKUNMA!

GÜNÇALI’NIN ÜSTÜ ALTINDAN DEĞERLİDİR!

https://youtu.be/8G7pQWMBM9Q

İMZACI KURUMLAR:

TEKKON Tokat Eğitim ve Kültür Konfederasyonu

TEKDEF Tokat Eğitim ve Kültür Dernekleri Federasyonu

AVTOKDEF Avcılar Tokat Dernekleri Federasyonu

EYTOKDEF Eyupsultan Tokat Dernekleri Federasdyonu

YAZDEF Yeşilyurt Artova Zile İlçe Dernekler Federasyonu

TURFED Turhal Eğitim ve Kültür Federasyonu

TOKDEF Tokat İli Dernekler Federasyonu

TÜMTOKDER Tüm Tokatlılar Kültür ve Dayanışma Derneği

Doğama Dokunma Çevre Platformu

Çaylı Köyü Çevre Platformu

Günçalı Köyü Çevre Platformu

Günçalı Köy Muhtarlığı

Günçalı Köyü Derneği

https://youtu.be/LgnIVHoufGA

https://youtu.be/YrMVj4I1RWo

Mission News Theme by Compete Themes.