Alanya Adliyesi çalışanı hakkında öz kızına istismar gerekçesiyle yapılan suç duyurusu takipsizlikle sonuçlandı. Anne, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşımak zorunda kaldı.
Adliyelerde tanıdık ilişkisiyle hukukun gerektirdiği gibi değil de kişilerin istediği yönde sonuçlanan davalarla ilgili tartışmalar devam ederken şüpheli bir olay da Alanya Adliyesi’nde yaşandı.
Kendi kızına istismarla suçlanan Alanya Adliyesi çalışanı baba hakkında annenin yaptığı suç duyurusu hızlıca takipsizlikle sonuçlandı.
Öğretmenler fark ederek anneye bildirdi
Konuyu T24’e yazan Gökçer Tahincioğlu’nun yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Usulsüzlük iddialarının gündeme geldiği dosyalardan biri vahim…
Adliye çalışanı bir babanın, öz kızına cinsel istismarda bulunduğu iddiası… Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru ile sonuçlanan olaylar, küçük kızın anne ve babasının boşanmasından önce başladı.
İddiaya göre anne, kızının “mastürbasyon” hareketleri yaptığını fark edip, daha 3,5 yaşında “popoculuk” adı verilen oyunu oynamak istediğini söyleyince pedagog görüşü aldı. Pedagog, çocuğun davranışlarının normal olmadığını söyleyerek yakından takip edilmesini istedi. Bir süre sonra anne boşanma davası açacağını söyledi, baba evi terk etti. Babanın gitmesinin ardından küçük kız, maruz kaldığı bazı olayları, çocukça bir dille anlattı.
Anne, bunları kayda alarak yeniden görüş istedi. Pedagog, bu kez anlatımların ve beden dilinin doğru söylediğini gösterdiğini, bu yaşta bu şekilde yalan söyleyemeyeceğini yazıyla aktardı. Değerlendirme raporlarında da istismar şüphesini açıkça yazdı ve gerekçelendirdi.
Anneye, konuyu savcılığa taşıması gerektiğini söyledi.
Bu sırada anlaşmalı boşanma süreci başladı ve anne, protokole babanın çocuğu bu süreçte sadece kendi gözetiminde görebileceğini yazdırdı. Baba da bunu kabul etti.
Boşanmadan bir iki ay sonra çocuğun okulda sinir krizleri geçirmesi, huzursuzluğu nedeniyle öğretmenler anneyi çağırdı. Annenin başvurduğu psikolojik danışman, acil biçimde anneyi çağırdı ve çocuğun çizdiği resimlerin istismar bulgusunu gösterdiğini, konunun savcılığa aktarılması gerektiğini söyledi.
Okul değiştiren çocuğun davranışları burada da devam etti. Bir süre sonra öğretmenler anneyi çağırarak, gerekçelerini anlattı ve çocuğun istismara uğramış olabileceğinden kuşkulandıklarını aktardı.
Anne, bunun üzerine suç duyurusunda bulundu.
Bu iddiayla ilgili detayları bir başka yazıda ayrıca anlatmak gerekiyor. Zira bütün aşamaları tartışmalı bir dosya.
Ancak hızla takipsizlik kararı çıktığını belirtelim. Bir süre sonra anne ikinci kez suç duyurusunda bulundu. Bu suç duyurusu da yine hızla ve tartışmalı fezlekeler doğrultusunda takipsizlikle sonuçlandı. İtirazlar da sonuç vermeyince anne, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşımak zorunda kaldı.
Asıl mesele adliyede gördüğü garipliklerdi… Anne, bu şekilde verilen takipsizlik kararlarını da garipsemişti, o süreçte gördüğü bazı davranışları da. Adliyede yaşadıklarını ve takipsizlik kararlarını da dilekçesine ekledi.
Annenin bu süreçte tanık olduğu başka gariplikler de vardı.
Sırası geldiğinde bu dosyalar da mutlaka tartışılacak.
Adalet Bakanlığı’nın bunlarla ilgili ne işlem yapacağını takip edeceğiz
Bir soruşturma açıldı mı, müfettiş görevlendirildi mi, nasıl hareket edilecek göreceğiz.
Bir ilçe adliyesine yönelik vahim iddialar bunlar.
İstismar dosyası gibi vahim bir dosyada bile ortaya çıkabiliyor.
İddiaların soruşturulmamasının sonucunu da bütün ülke çekiyor.”