Kamışçık Köyü’ne Maden Şirketleri’nden Cemevi Rüşveti!
https://youtu.be/hh0MT_O73TE
Yoğunlukla Türkmen Alevilerinin yaşadığı bilinen Yozgat’ın Çekerek İlçesine bağlı Kamışçık Köyü’ne
yapılması planlanan mermer ocağı Kamışçık köylüleri tarafından tepkiyle karşılanıyor.
Yapılması planlanan mermer ocağının köyün ana su kaynağı olan Ulukavak’ın yeraltından çıktığı yere
yapılacağını belirten köy muhtarı Rıza Taşkın, “Şebeke ve içme suyumuz bu havzadan gelmekte. ÇED
raporuna göre gerekli önlemlerin alınacağı söyleniyor fakat bunlar uygulamada hiçbir şekilde
uygulanmıyor. ÇED raporu kopyala-yapıştır yöntemiyle hazırlanmış.” dedi.
Mermer ocaklarının yapılabilmesi için maden şirketleri tarafından köy halkına çeşitli iş olanakları
sunulduğunu söyleyen Taşkın, şirketlerin bununla da kalmayarak Kamışçık’a “Cemevi yaptırırız.”
vaadinde bulunduğunu söyledi. Konuyla ilgili Taşkın şu ifadeleri kullandı; “Bu çok çirkin bir şey. Sünni
köyüne Cami, Alevi köyüne Cemevi yaptırırız diyorlar. Biz ibadetimizi sizin vereceğiniz rüşvetimizle mi
yapacağız. Siz bizim ve tüm canlıların yaşam alanlarını yok edeceksiniz.”
Bilirkişi Keşfi Yapıldı
Köy halkı tarafından mermer ocağının yapılacağı sahanın, maden şirketi tarafından Tokat
hudutlarındaymış gibi gösterildiği iddia ediliyor. Bu duruma yönelik olarak yürütülen resmi yazışmalar
sonucunda Tokat İdare Mahkemesi 14.05.2022 tarihinde sahada bilirkişi keşfi yapılması kararı aldı.
Bölge halkının yapılması planlanan maden ocağına karşı mücadelesi sürüyor.
https://youtu.be/E_3TuTwCBC8
Kamışcık köyü derneğinin basın açıklaması..
Yozgat İli, Çekerek İlçesi’ne bağlı köyümüz dini inançlarına, gelenek ve göreneklerine bağlı
bir Türkmen Alevi Köyüdür.
Köyümüzde işletilmek istenen, çevreye geri dönüşü olmayacak zararlar vereceğini bildiğimiz
mermer ocağı için “ÇED Gerekli Değildir” raporu alabilmek adına 100 hektarın üzerinde olan
maden ruhsat alanı 93,84 hektar olarak gösterilip, bu alanın yalnızca 24,66 hektarlık kısmı
için ÇED alanı değerlendirmesi yapıldı.
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün verdiği arama ruhsatına göre Yozgat İline bağlı
Kamışçık Köyü sınırları içerisinde olduğu ve madenin tüm zararlı etkilerinin Kamışçık Köyü
için doğacağı bilindiği halde, salt diledikleri gibi rapor düzenleyebilmek için ÇED sürecini
Tokat Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün yürütmesine karar verdiler. Öyle ki,
1980’li yıllarda Yozgat – Tokat illerine bağlı komşu köyler arasında mera – orman ihtilafı
yaşanıp, il sınırları Mahkeme kararı ile belirlenip, sınır noktaları Resmi Gazete’de ilan
edilmesine, mülki sınırları belirleyen sınır taşları halen yerlerinde mevcut olmasına rağmen,
mülki sınırları dahi değiştirip, Yozgat İl sınırlarındaki sahayı Tokat İl sınırlarına dahil ettiler.
Tokat Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, maden arama sahasının Yozgat İl Sınırları içerisinde
olduğunu, yöredeki tüm mera, otlak ve tarım arazilerinin Yozgat’a bağlı Kamışçık Köyü’ne
ait olduğunu bile bile bu süreci yürüttü.
Başta Yozgat, Tokat, Çorum ve Sivas Alevi Bektaşi Köyleri olmak üzere, yörede yaşayanlar
için en kutsal mekanlardan, ziyaretlerden kabul edilen, yüzyıllardır yöre halklarının dertlerine
çare aradıkları, dileklerini dileyip sevinçlerini üzüntülerini paylaştıkları, adak ve kurbanlarını
kestikleri, altında semah dönüp deyişler okudukları, cem yaptıkları, gölgesinde dinlendikleri,
tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan, Kerem ile Aslı’ya tanıklık etmiş, mermer sahasına
kuşbakışı 600 – 700 metre uzaklıktaki Ulukavak’ı, Ulukavak’ın mermer tozları ile
kaplanacağını, maden aramasında kirlenip kaybolacak suyu nedeniyle kuruyacağını hiç
dikkate almadılar.
Maden sahası içerisinde kalan ve yine köylülerimiz için önemli ziyaretlerden kabul edilen
Cennet Ağılı’nın varlığı da aynı şekilde görmezden gelindi.
Kamışçık Köyü, Ulukavak ve rakımı itibariyle civardaki tüm mera, otlak ve tarım arazilerinin
mermer tozu ile kaplanacağını bile bile, nasılsa Tokat köyleri sahadan etkilenmeyecek diyerek
hiçbir objektif ve bilimsel temeli olmayan verilerle rapor düzenlediler.
Tek bir kere dahi sahaya gelmeyenler, yörede “keklik” dahi bulunmadığını, endemik bitkiler
arasındaki birçok bitkiye rastlanmadığını iddia edebilecek kadar ileri gidip masa başında
raporlar düzenlediler. Oysa, maden arama sahası çevresi ardıç kuşları sayesinde varolabilen,
fidanı, fidesi olmayan ardıç ağaçları ile kaplı, “kısa mahmut” olarak da bilinen sağlığa yararlı
otların yetiştiği, kekik ve keklik yoğunluğu bulunan, yakın çevresinde çok sayıda tarihi kalıntı
barındıran bir alandır.
Sözde tarihe ve doğaya duyarlı olduklarını göstermek için, mermer arama sahası ile hiçbir ilgi
ve alakası olmayan, sahaya 9.5 km. uzaktaki Maşathöyük’ü dahi değerlendiren, gören kamu
görevlileri, sahasının 600-700 metre yakınındaki Ulukavak’ı, maden arama sahası içerisindeki
Cennet Ağılı’nı görmezden geldiler.
Doğayı, ormanı, merayı, suyu, kuşu, börtü böceği yalnızca “para” olarak görenler, Kamışçık
köylüleri yanında, ziyaretçilerinin tek bir dalına, bir yaprağına dahi kıyamadıkları
Ulukavak’ın yaşaması, çoğalması için vazgeçilmez olan ve mermer arama sahası içerisinde
kalan, ziyaretçilerin kana kana içtikleri, Kamışçık Köyü için varlık – yokluk meselesi olan
“su” ile ilgili raporlarında bilimsel hiçbir değerlendirme yapmadılar.
Tam aksine, sulu yöntemle çıkarılacağı bildirilen mermer tozunun yeraltı suyuna karışacağını, kesimde
kullanılan suların yeraltı suyunu kirleteceğini, aramanın suyun akış yönünü değiştireceğini
bile bile sahada yeraltı suyu bulunmadığını, kullanılacak suyun yeraltı sularını
kirletmeyeceğini raporlarında yazdılar.
Proje Tanıtım Dosyası, sahayı görmeden, gezmeden, yöre halkı ile tek bir kere dahi
görüşmeden, Ulukuvak’ı ziyaret etmeden, başka raporlardan kopyala – yapıştır yöntemi ile
hazırlanmıştır. Dosya, maden şirketinin “cekli”, “caklı” değerlendirmelerine dayanmaktadır.
Ne yapılacağının yazıldığı raporda, nasıl yapılacağının cevabı yoktur. Bu nedenlerdir ki, ÇED
gerekli değildir kararının ve maden arama ruhsatının iptali için Tokat İdare Mahkemesi’nde
dava açılmıştır.
Tokat İdare Mahkemesi 14.05.2022 tarihinde saat 09:00 itibariyle sahada keşif yapma
kararı almıştır.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından “anıt ağaç” statüsü verilen
“Ulukavak”ın bizler için “anıt ağaç”tan çok öte anlamları vardır.
Yüzyıllardır gölgesinde saz çalıp semah döndüğümüz, dualar, deyişler, duazimamlar
okuduğumuz, yöremize kan – can olan şifalı suyundan içtiğimiz, bırakılsın gövdesini bir
dalına, yaprağına kıyamadığımız Ulukavak adına, Ulukavak’ı kurutmaya azmetmişleri
durdurmak için sizleri haklı davamızda yanımızda olmaya davet ediyoruz.
Biz zarar
verenlerden değil, destek olanlardan olalım.
Saygılarımızla.
Kamışçık Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği
İrtibat :
Dernek Başkanı Ahmet İşbilir
Tel : 0 535 711 42 63
https://youtu.be/hOtoUVxxqqA