Piri Baba Kültür Derneği Başkanı Cengiz Doğmuş hükümete seslendi: “Alevi hak ve taleplerini verin!”
https://youtu.be/V4jj1GoltAY
- Geleneksel Piri Baba Kültür ve Sanat etkinliklerinde konuşan Piri Baba Kültür Derneği Başkanı Cengiz Doğmuş “Bugün Türkiye’de Alevilerle ilgili iktidarın belirli çalışmaları var. Uzun yıllar sonra Alevi açılımının peşinden yeni bir çalışma başlattığını haber aldık sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın. 30 Temmuz’da Matem orucumuzun birinci gününde Ankara’da 3 ayrı Cemevine yapılan saldırı Alevisi, Sünnisi tüm vatandaşlarımızı endişelendirmiş ve üzmüştür. Ülkemizde kaos yaratmak için yapıldığına inandığım bu saldırıyı nefretle kınıyorum. Alevi toplumu olarak bizler bu tür provakasyonlara karşı sükunetimizi koruyacağız. Saldırıyı yapan kişinin yakalanmış olması yeterli değildir. Ülkemizde iç barışımızın ve kardeşliğimizin devamlılığı için bu saldırıyı azmettiren perde arkasındaki asıl faillerin ortaya çıkarılmasını devletimizden bekliyoruz” dedi.
“Erdoğan’ın Cemevi ziyareti olumlu ama…”
“Değerli canlar Cemevleri saldırılarından sonra Matem orucumuzun 10. gününde Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarının 20. yılında Ankara’da Hüseyingazi Cemevini ziyaret etmesini olumlu bulmakla beraber Cumhurbaşkanının ziyareti öncesi Cemevinde bulunan Hz. Ali, Hacı Bektaş Veli ve Atatürk resimlerinin duvardan indirilip, yerine Arapça yazılar asılmasının gelen kişiye göre Cemevinin dizayn edilmiş olmasının çok yanlış olduğunu ev sahipliğini yapan dernek yöneticilerinin bu konuda kusurlu olduğunu ifade etmek istiyorum” diyen Doğmuş, Hüseyingazi Cemevi yöneticilerinin Erdoğan’a Cemevlerinin ibadethane olarak yasal statüye kavuşturulması, zorunlu din derslerinin kaldırılması, başta Hacı Bektaş dergahı olmak üzere Alevi dergahlarının Alevilere verilmesi, Sivas Katliamı’nın yapıldığı Madımak Oteli’nin müze yapılması, Alevi köylerine cami yapılmasının durdurulması, kamuda Alevi vatandaşlara karşı yapılan ayrımcılığın son bulması gibi haklı taleplerin dile getirmesi gerektiğinin altını çizdi ve konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Alevi toplumunu hayal kırıklığına uğratmıştır”
“Ne yazık ki bu da yapılmadı. Alevi kamuoyunda bu ziyaretle ilgili tartışmalar sürerken Sayın Cumhurbaşkanımız ilerleyen günlerde Hacı Bektaş Veli dergahını ziyaret ederek düzenlenen etkinlikte Alevi toplumunun değerleri üzerinden güzel bir konuşma yaptı. Sayın Erdoğan’ın Hacı Bektaş’ta yaptığı konuşma ülkemizdeki iç barışın ve hoşgörünün gelişmesine katkı sağlayacağı gerçektir. Fakat bu konuşmada Alevilerin yıllardır dile getirdiği sorunları ve talepleriyle ilgili hiçbir konuya değinmemesi ne yazık ki Alevi toplumunu hayal kırıklığına uğratmıştır. Umuyor ve diliyorum ki bundan sonraki süreçte bu ülkenin vatandaşları olarak bizlerin taleplerimizin karşılanması yönünde adımlar atılır.”
“Yolumuz ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir’ diyen Atatürk’ün yoludur”
“Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin yolundan yürüyoruz. Güçsüzlerin yanında yer almış cehalete karşı çıkmıştır. İnsan en büyük varlıktır. İnsanın ruhu tanrının bir parçasıdır. Yolumuz ‘bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum‘ diyen Hz. Ali ile ‘ilim ile gidilmeyen yolun sonu karanlıktır‘ diyen Hacı Bektaş Veli ve ‘hayatta en hakiki mürşit ilimdir‘ diyen Atatürk’ün yoludur. Bizler Aleviliği demokrat, laik, çağdaş dünya görüşü bir yol bir yaşam biçimi olarak algılıyoruz. Her insanı olduğu gibi seven, insanı kamile niyaz ederiz. Eline, beline, diline sahip olmayana özen göstermeyiz.”
“Zorlamanın her türlüsüne karşıyız”
“Paylaşımcılığın temeli biz demesini bilmektir. Ben sen yokuz biz varız diye düşünüyoruz. Bizim varlık nedenimiz benimle senin gelişmendir. Zorlamanın her türlüsüne karşıyız. Kabul edemeyiz. Kimseyi dil, din ve ırkı ile değerlendirmeyiz. Her insanın düşünce ve inanç özgürlüğüne saygı duyarız. Devletin de inançlar üstü kalmasını isteriz. Bu bizim geçmişten gelen laiklik anlayışımızın özüdür bu nedenle din işlerinin devlet işlerinden ayrı tutulmasını savunuruz. Toplumun düşünce özgürlüğü ile gelişeceğine inanır, insanların düşünceleri nedeniyle cezalandırılmasını istemeyiz.”
“Farklı inançların kendilerini özgürce ifade edebildikleri bir Türkiye istiyoruz”
“Değerli canlar Cumhuriyetimizin 100. yılına doğru ilerlediğimiz bu günlerde hukukun üstün olduğu, demokratik düşünceye sahip, farklı inançların kendilerini özgürce ifade edebildikleri, farklılıkları nedeniyle dışlanmadıkları, yakılmadıkları, işkenceye tabi tutulmadıkları, yargısız infaz edilmedikleri bir Türkiye istiyoruz. Emeğin politikacıya, üç kağıtçıya, namussuza peşkeş çekilmediği, mafyanın hukuka egemen olmadığı, yurttaşlığıyla bütün bireylerinin onur duyduğu, ülkenin sıkıntısında, vergisinde, askerliğinde ortak olan bireylerin devletin olanaklarından da ayrımsız ve eşit olarak yararlandığı bir Türkiye’de yaşamak hepimizin ortak temennisi ve arzusudur. Hepinize saygı ve sevgimi sunuyorum, aşk ile.”