SALDIK ÇAYIRA MEVLAM KAYIRA
Geçti garip ömrüm talan mı talan
Hep çile sıkıntı geriye kalan
Geçti başımıza oturdu yalan
Doğru söze kimse kanmıyor şimdi
A.Mahsuni Şerif
Değerli dostlar ülkemizde yaşanan gariplikleri gördüğümüzde ülkemiz adına üzülüp kaygı duymamak elde değil. Şöyle ki korona virüs mücadelesinde pek başarılı olduğumuz söylenemez bir aşı meselesi gündemde onda bile sendelemeye başladık dışarıdan aşı ha geldi ha gelecek bu durumu görünce akla bazı sorular geliyor ve insan ülkede bir yönetim zafiyeti olduğu kanaatine varıyor şu anda dış ülkelerden aşı bekliyoruz peki iyi ama diğer ülkeler bu aşının üretimini yaparken biz neden yapamıyoruz ve adeta dilenci durumuna düşüyoruz. Çünkü bizde siyasi irade oy hesabı yaparak milletin dini duygularını ön plana çıkararak bilimi ve feni terk ediyor. Dikkat ederseniz şimdi aşı olayının mucidi Hatay İskenderun da sayın Uğur Şahin bir Türk vatandaşı nerede şu anda? Almanya da. Niye? Çünkü Türkiye de böyle bilinçli ve eğitimli olanlara değer verilmiyor, dolayısıyla beyin göçü başlıyor. Liyakat diye bir olay kalmadı hep torpil adam kayırma yandaşlara kıyak. Adam hırsızlık yapıyor suç olmuyor ama ona hırsız demek suç oluyor. Görüldüğü gibi Hamza Yerlikaya’nın diplomasının sahte olduğu mahkeme kararıyla açığa çıkıyor, bir AKP’li kalkıp o sahte diplomayı göstererek sahtekarla gurur duyduğunu gözümüzün içine baka baka söylüyor, Ve bizim halkımızda neredeyse doğal karşılıyor.
20 Aralık 2020 tarihli korkusuz gazetesi yazarı sayın Ümit Zileli’nin sayfa 11’de ki köşe yazısından bir paragraf şöyle;
Bu ülkeyi yönetenler ya da yönettiğini zannedenler nasıl bir Türkiye istiyorlar? Yoksa nasıl bir Türkiye yarattıklarının farkında bile değiller mi? Bu şekilde yoluna devam eden (Aslında edemeyen) ülkenin sonunda varacağı yerin neresi olduğunu göremiyorlar mı? Yoksa umurlarında değil mi? Çözemiyorum. İşte görüldüğü gibi sayın Zileli aynı konuya değinmiş. Bir de Akp’den kopan Deva partisi başkanı Ali Babacan 28 Şubat sürecinde kız kardeşinin üniversiteye başörtüsünden dolayı alınmadığını dillendiriyor. Ama ne yazık ki sözde hukuk devleti anayasasında öyle yazıyor. Eğer yasada türban kamusal alana giremez diye bir yasa söz konusuysa acaba sizlerin de yasalara uymak gibi bir durumunuz olamaz mı? O kadar başı açık kadınlarımız var başı açık olmak suç mudur? İşte bu zihniyet yüzünden ülke bu duruma geldi. Batı ülkeleri tekniğe, teknolojiye yönelirken bizler hep türbanla, imam hatiple meşgul olduk. Şimdi ise o gavur dediğiniz ülkelerden dilenir gibi çaresizlik içinde aşı beklemektesiniz aha geldi aha gelecek. Ülkemizi bu duruma getirmekte hicap duyması gerekenler hiçte hicap duymadıkları görülmektedir. Rahmetli şair Eşref’in bir şiirinde şöyle diyor;
Seni teçhil eder mutlak desen dünya yuvarlaktır
Döner dünya o dönmez çünkü sabittir inadında
Sorsan hace-i dane Selanik nerdedir bilmez
Bilir amma ki kaç tüyü var cibril’in kanadında
Bu da doğmatik bir akıldır. Birde ne yazık ki şu anda bir asgari ücret açıklaması bile enteresan 2825 lira 90 Kuruş. Yani 2826 lira verdiklerinde işçiden 10 kuruş geri mi isteyecekler burası da komik değil mi?
OLMAZSA OLMAZ
Ne yüzümüz güler ne huzur gelir
Emperyalist güçler kovulmadıkça
Bu halka zulmeden kanlı zalimler
Yaptığı zulümde boğulmadıkça
Haksızlık diz boyu dert katar katar
Bize bu zulümler ölümden beter
Ne terör önlenir ne suçlu biter
Gelir adaletli dağılmadıkça
Arifler kamiller kendini bilir
Derde duçar olan hekime gelir
Ya kangren olur ya kanser olur
Bedende yaralar sağalmadıkça
Üretmeden borçla kalkınma olmaz
Yalan dolan ile gerçek bulunmaz
Adalet demekle adalet olmaz
Haksız hakikate eğilmedikçe
Ahmet AKAR bunca çile yeter mi?
Ateş olmayınca duman tüter mi?
Ülkemizde kin ve nefret biter mi?
İnsanlar sevip de sevilmedikçe
Saygılarımla Ahmet AKAR