“SOSYAL DEVLET” OLABİLMEK!
Dünyayı etkisi altına alan pandemi nedeniyle vatandaş-devlet ilişkisinde
devletlerin ne kadar vatandaşın yanında olduğu, ne kadar vatandaşı
koruduğu dikkate alındığında “sosyal devlet” ilkesinin ne kadar önemli
olduğu gerçeği bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Sosyal devlet ilkesini hayata geçirmeye çalışan devletin temel amacı
toplumdaki refah düzey açısından
mevcut farklılıkları giderebilmek ve bu amaçla devlet tarafından alınması
gerekli maddi ve manevi önlemler bütünü olarak nitelendirilir.
Sosyal devlet güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği yani, sosyal adaleti ve toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü devlet demektir.
Dünyadaki 1929 ekonomik buhranından sonra sosyal devlet ilkesine
yönelik eğilimler artmaya başlamıştır. Ülkemiz açısında 1961 Anayasası
sosyal devlet ilkesi gerekçesi “Sosyal devlet, fertlere yalnız klasik
hürriyetleri sağlamakla yetinmeyip, aynı zamanda onların insan gibi
yaşamaları için zaruri olan maddi ihtiyaçlarını karşılamalarını da kendisine
vazife edinen devlettir.” şeklinde tanımlanmış ve bu bağlamda temel haklar
yönünden özellikle işçi ve işverenler yönünden yasal düzenlemeler
yapılmıştır.
Bu yasal düzenlemeler sayesinde temel haklar yönünden bazı
kazanımlar elde edilmiştir. Sosyal devlet ilkesinin hakim olduğu ülkelerde
devlet vatandaşı ekonomik hayatta yalnız bırakmaz. Yani vatandaşına “ne
halin varsa gör, başının çaresine bak” diyemez.
Vatandaşımın sağlını
koruyacağım deyip, diğer taraftan vatandaşın işine gitmesine ve/veya
vatandaşın işyerinin açmasına dair sınırlamalar getirdiğinde aynı zamanda
vatandaşın temel maddi ihtiyaçlarını sağlayan devlet sosyal devlettir.
Pandemi gerekçe gösterilerek turistin rahatlıkla dolaşabildiği, denize
girebildiği yerde evi olan vatandaş aynı denize giremiyorsa sosyal
adaletsizlik var demektir.
Toplumdaki gelir adaletsizliğini gidermiş, eğitim,
sağlık, barınma ve benzeri temel ihtiyaçların karşılandığı devletlerde
devletin pandemi nedeniyle vatandaşa ayırdığı bütçe ile sosyal devlet
ilkesini fiiliyata geçirememiş ülkelerin pandemi nedeniyle ayırdığı bütçeler
kıyaslandığında dahi devletin vatandaşa bakış açısının ne olduğu ortaya
çıkmaktadır.
Pandemi süreci bir daha göstermiştir ki sadece “ticari anlayış”
üzerine ülke yönetenler gelecek inşa edemez. Belki güçlü şirketler
oluşturabilirler, ancak güçlü devletler oluşturamazlar.
Kalın sağlıcakla…
AV. DURMUŞ TÜRK. CHP MALTEPE BELEDİYE MECLİS ÜYESİ