İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kazanmak Mağluba, Kaybetmek Galibe Yakışır

Kazanmak Mağluba, Kaybetmek Galibe Yakışır
Cümle canlara aşk-ı niyazlarımla…

Yeni bir döneme daha “aşk ile” adım atarken, ABF’nin yönetim kurulunda bir kez daha yer almanın hem sevincini hem sorumluluğunu yüreğimde derinlemesine hissediyorum. Zira bu sadece bir görev, bir temsil meselesi değil; bir yol halidir. Bu yolun her durağında bir bedel, her adımında bir yüzleşme, her menzilinde bir çile vardır. Yol ki; benliğiyle, kibriyle, nefsiyle savaşanların yürüyebildiği bir yoldur.

Bu yüzden Pir Sultan Abdal’ın dizeleri çınlıyor kulaklarımda.
“Şeriat taşından bir taş kaldırdım
Marifet ehlinin gülün soldurdum
Ne yaman kanlıyım, nefis öldürdüm.”

İşte tam da bu yüzden, bu yolun kazananı mağlup; kaybedeni galiptir. Burada koltuklara tutunmak değil, ölmeden önce ölüp üryan olmak vardır. “Ben”i “biz”de eritmek vardır. Yol, benliği ayaklar altına almayı öğütlerken; kendini merkeze koyan bir anlayışla yürümenin adı ne hizmettir ne hakikattir.
Bugün, asimilasyon politikalarının her yönüyle sürdüğü, inançlarımızın ve kimliğimizin türlü baskı mekanizmalarıyla kuşatıldığı bir süreçteyiz. Bu süreçte örgütlü yapımızı korumak ve daha da güçlendirmek, yalnızca bir görev değil, aynı zamanda bir boyun borcudur. Pir Sultan’ın ipi boynumuzda,

Mansur’un derisi üzerimizdedir. O yüzden bizlere düşen, bu borcu sadakatle taşıyıp yolumuzu korumaktır.
Bir önceki dönemde gerçekleştirdiğimiz kadın temalı etkinliklerin, bugün yönetim kurulumuzda daha fazla kadının yer almasıyla somut bir sonuca evrilmesi bizim için sadece bir kazanım değil; aynı zamanda umut ve güç kaynağıdır. Kadınların yalnızca listelerde bir isim olarak değil; sözleriyle çoğalan, iradeleriyle görünür olan, mücadelenin ön cephesinde yer aldığı bir dönemin hayaliyle yanıyorum.
Bu yolda, kadınların turna katarlarınca çoğalan avazlarıyla bir dirilişin, bir dayanışmanın, bir şahlanışın mümkün olduğuna inanıyorum. Çünkü bu yolun dilinde elif-i mim vardır. Nokta-ı ba, küfr-ü iman, aşk-ı muhabbet, dem-i devran birlenmiştir. Ve bilirim ki bu birlenmenin şartı da, özüdür.
“Şah demektir bacıya, şahtan içeri!”
Yolumuz; sadece hakikatin değil, aynı zamanda vicdanın, eşitliğin, adaletin de yoludur. Dolayısıyla bu dönemde içi boş temsillerin değil, gerçekten sözü ve iradesi olan canların görünür kılındığı bir anlayışı örmek hepimizin sorumluluğudur. Bu sorumlulukla, birlikte düşünmek, birlikte üretmek, birlikte direnmek zorundayız. Dinlemeyi, anlamayı ve yan yana durabilmeyi başardığımız oranda güçlü olacağız.
Hakk’ın rızalığına, halkın vicdanına denk düşen bir yolculuk için niyazdayım.
Bu duygular, umutlar ve aşk ile; tüm yol arkadaşlarıma Hakk’tan yana bir dönem diliyorum.
Aşk ile…

Elif Keleş O.

ABF GENEL BAŞKAN YARDIMCISI

Mission News Theme by Compete Themes.