ve kimyasal ilaçlarla zehirlenmesine rıza gösterilmezdi.Ne zaman ki geleneksel yapı çözüldü, işte o zaman tanıştırıldık fenni gübrelerle, ilaçlarla. Ondan sonra da doğayı iyice bozduk ve kendimizi de üzerinde yaşayamaz hale getirdik. Yaşadığımız Korona günlerinde bu durum daha da görünür oldu.
Oysa bu topraklar sadece biz insanların değil, üzerinde yaşayan tüm canlılarındı. Karıncanın, börtü böceğin de en az bizim kadar yaşam hakkı vardı!.
Anka Dersim, dört yıldır bu gerçeği dillendirerek, akıntıya karşı kürek çekmeye gayret eden bir oluşum.
Öncelikle ekmeğimizle oynanmasına karşı, bulduğumuz atalık buğday tohumlarını çoğaltmaya ve kimyasal katkılara başvurmadan üretime sevketmeye, su değirmeninde öğütüp un haline getirerek ekmeğimizi yeniden varetmeye çalışıyoruz!
Karakılçık ekimine Pülümür’de başlamıştık, orada devam ediyoruz! Girişim üyemiz Ali Budak’ın yönetiminde ve yine onun eşsiz çabalarıyla karakılçık tohumlarımızı Seteri (Dağyolu) köyünde yeniden toprakla buluşturduk. Toprağın doğal yollardan vereceği rızkı baştan kabul ve baştacı ederek!. Ayrıca bu sene Pülümür Pancılas (Çakırkaya) köyünde üreticimiz Murat Erdoğan’a ek olarak iki yeni üretici katıldı aramıza..
DATÇA BAHÇE PAYLAŞIMI
Bu sene Dersim’de Atalık tohumlardan oluşturacağımız Anka Dersim bostanı için, Datça’da tohum çimlendirmeye başladık! Dersim’de ekim zamanı gelene kadar fidelerimiz Datça’da yetişmiş olacak!
Eski tatları damaklara geri getirebilir ve bu anlayışın yaygınlaşmasına katkı olabilirsek ne mutlu bize!https://youtu.be/YJHaxvg74P0
