İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Tokat’lı köylüler madene karşı bir arada: “Maden arama ruhsatı iptal edilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz”

Tokat’ta köylüler madene karşı bir arada: “Maden arama ruhsatı iptal edilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz”

Tokat Günçalıve Killik köyleri ve çevresinde yapılmak istenen maden ocağı projesine karşı açılan dava 30 Aralık’ta Tokat İdare Mahkemesi’ne görülecek. Dava öncesi direnişlerini büyüten köylüler, eylemsellik süreci başlattı. Maden arama ruhsatına karşı, PSAKD Ataşehir Şubesi Cemevinde açıklama yapıldı. Açıklamada, “Tek kuru dalını dahi koparıp evimize getirmediğimiz, kadimden beri kutsal Çalbaba ormanımıza ÇED’siz girip ibadet alanımızı delik deşik etmek isteyen şirket, ruhsatın aşamalarını tamamlayamamıştır” denildi.

HLC Kıymetli Madenler ve Yatırım AŞ’ne Tokat’ın Günçalı ve Killik köylerinde verilen maden arama ruhsatına karşı, PSAKD Ataşehir Şubesi Cemevinde açıklama yapıldı. Açıklamada, verilen maden arama ruhsatına karşı Günçalı, Güzelce ve Killik köyleri halkı tarafından açılan davanın, 30.12.2024 günü, saat 14.30’da yapılacak duruşmasına katılım çağrısı yapıldı. Açıklamaya katılan Tokatlı yurttaşlar, bölgelerinde değerli maden arama ve işletme faaliyetlerini istemediklerini belirttiler.

Basın Açıklamasında Söz Alan, Tokat İli Dernekler Federasyonu TOKDEF Genel Başkanı, İlhami Özel, şunları söyledi,

Bugüne kadar, 98 Derneğimiz ile birlikte, memleketimizde yaşatılan bu doğa katliamına karşı, mücadele ettik, bundan sonrada mücadelemizi sürdüreceğiz, Üyemiz olan Günçalı Derneğimizin, başlattığı bu haklı mücadelesinin yanında olduk ve iptal edilene kadar devam edeceğiz dedi.

Murat İlter: “ Çocuklarımız sakat doğacak ve inanılmaz hastalıklarla karşı karşıya geleceğiz”

Eylemde, Tokat Eğitim ve Kültür Konfederasyonu (TEKKON) Genel Başkanı Murat İlter söz aldı. İlter konuşmasında “Vahşi emperyalist sistem şu anda Tokat’ın üstüne çöreklenmiş durumda. Yaşam alanlarımızı tamamen kötüleştirecekler, nefes almamızı zorlaştıracaklar. Bizi zehir soluyacak duruma getirecekler. Köylülerimizin tek tek göçmesine neden olacaklar. İnşallah böyle birşey olmaz ve çabalarımız karşılık bulur. Çünkü haklıyız, güçlüyüz ve kazanacağız. Eğer bu maden yapılırsa bunun sonuçlarını hep birlikte geçeceğiz. 90 stad büyüklüğünde havuzlar yapılacak. Siyanürler havaya püskürtülüyor. Yağan yağmurlarla birlikte tamamen siyanürlü havayı herkes soluyacak. Çocuklarımız sakat doğacak ve inanılmaz hastalıklarla karşı karşıya geleceğiz. Birlik olursak bunu durdurabiliriz. Diğer köylülere de sesleniyorum gelin birlikte mücadele edelim. Bugün başka bir köy yarın başka bir köy. Şu an da duyduğumuz kadarıyla Tokat Yeşilyurt’a bağlı diğer köylerde de bu problemler başlamış” dedi.

Açıklamada, 1955 hektar alanda 7 yıllığına arama ruhsatı alındığı belirtilen ve Tokat Günçalı Köyü Derneği Başkanı Nuri Güler tarafından okunan basın açıklamasında şunlara değinildi:

“Bugün burada, HLC Kıymetli Madenler ve Yatırım AŞ’ne Günçalı ve Killik köylerinde verilen maden arama ruhsatına karşı Günçalı, Güzelce ve Killik köyleri halkı tarafından açılan haklı davanın, 30.12.2024 günü, saat 14.30’da yapılacak duruşmasına katılım çağrısı yapmak; ayrıca bölgemizde değerli maden arama ve işletme faaliyetlerini istemediğimizi belirtmek adına toplanmış bulunmaktayız. Bilindiği gibi, HLC adlı şirkete davalı MAPEG tarafından verilen IV. grup maden arama ruhsatı, 15.4.2022-15.4.2029 yılları arasında geçerli, 1955,21 Hektar alanda 7 yıllığına alınmış ARAMA ruhsatıdır. 1 yıllık ön arama dönemi 15.4.2023 tarihinde  dolmuştur.

“Kutsal Çalbaba ormanımıza ÇED’siz giren şirket, ruhsatın aşamalarını tamamlayamamıştır”

İkinci aşama olan genel arama dönemi ise 15.04.2025 tarihinde dolacaktır. Sonrasında detay arama dönemi başlayacaktır. Günçalı köylülerince, arama ruhsatı açıkça hukuka aykırı olması bir yana, belgeleri de eksik olan şirketin sahaya girmesine karşı çıkılmıştır.  Yani, ÇED gerektirmeyen ön aram döneminin bitmesine rağmen, ÇED gerektiren genel arama döneminde sondaj makinaları ile sahaya hukuksuz bir şekilde girmek isteyen şirket, köy halkınca gösterilen haklı tepki üzerine sahaya girememiştir. Böylece, tek kuru dalını dahi koparıp evimize getirmediğimiz, kadimden beri kutsal ÇALBABA ormanımıza ÇED’siz girip, ibadet alanımızı delik deşik etmek isteyen şirket, ruhsatın aşamalarını tamamlayamamıştır.

Normal koşullarda iptal edilmesi ve hatta başından itibaren verilmemesi gereken arama ruhsatı, yaptığımız CİMER başvurularına rağmen MAPEG tarafından iptal edilmemiş; böylece aşamaları tamamlanamayan ruhsat korunmuştur. Geçtiğimiz aylarda ise, Çayören Köyü’ndeki meralık alandan ruhsat sahasına girmek için ilgili birimlere başvuru yapan şirketin hukuksuz başvurusu, Günçalı Köyü Derneği ile bölgedeki muhtarlarımızın süreci takibi sayesinde, bu kez de Mera Komisyonu tarafından geri çevrilmiştir.

Anlaşılacağı üzere, ÇED süreci işletilmeksizin verilen yasa dışı ruhsatın aşamalarını da tamamlayamayan şirket, ruhsat iptal edilmesin diye ve yeniden ruhsat alıp masraf etmemek adına, her türlü yolu denemektedir. Bilinmelidir ki; bölge halkı olarak Anayasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağız ve madencilik faaliyetlerine asla açılmaması  gereken bir bölgede verilen değerli maden arama ruhsatı iptal edilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.

“Sularımız, ormanımız, topraklarımız işgal ve talana açılmayacak kadar değerli bizim için”

Ruhsatın iptal edilmemesi durumunda ise, ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler gereğince korunan bir alanda yer alan ruhsat sahasındaki kutsal ÇALBABA ORMANIMIZI, gelecek nesillerin emaneti olan sularımızı, değerli tarım topraklarımızı; yaban vatanın kurdunu, kuşunu, ayısını, endemik bitkilerini, yani gözümüz gibi korumamız gereken biyoçeşitliliği, ne MAPEG’e, ne de gözünü para hırsı bürümüş HLC’ye ya da doğa rantçısı başka şirketlere yok ettirmeyeceğiz. Sularımız, ormanımız, topraklarımız, SİYANÜRE bulanarak kirletilmek içinde değerli maden çıkarmak üzere, yerli görünümlü maden şirketlerinin emrine verilemeyecek, işgal ve talana açılmayacak kadar değerli bizim için.

Aynı zamanda, Kurtuluş Savaşı’nda atalarımızın kanlarıyla sulanan bu vatan topraklarını,  sonuna kadar koruyup kollayacağız. Bu yolda bizleri bugüne değin yalnız bırakmadınız, bundan sonra da bırakmayacağınızdan eminiz.”

         

Mission News Theme by Compete Themes.