İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Söndürün ışıkları, ‘İNSAN’ arıyorum, sayacağım…

Suna Doğan yazdı…

İnsan, insana emanettir: Kadın erkeğe, erkek kadına, insan insana, çocuklar ise tüm insanlığa. Bu yüzden birbirimizi seviyor, hayatlarımızı birleştiriyor, yan yana yaşıyor ve canlarımızı birbirimize emanet ediyoruz. Arkadaş oluyor, dostluklar kuruyoruz; merhaba diyor, selam veriyoruz, alıyoruz. Bu basit bir selamlaşma değil; karşılıklı güven inşa ediyoruz bir merhabayla. Aynı köyde, mahallede, binada, evde birlikte yaşıyoruz. Hepimiz birbirimize emanetiz, ve bunun bilincinde olalım ki güvenle yaklaşabilelim diye birbirimize.

Çocuklar dünyaya geliyor ve onlar da bize, tüm insanlığa emanet. Bir çocuğu illada kendin dünyaya getirmen gerekmiyor, her yetişkinin sorumluluğu altındadır bir çocuğun canı, can güvenliği. Çocuklar başvurarak özel istekleri üzerine dünyaya gelmiyorlar; ne ailelerinden, ne çevrelerinden, ne coğrafyalarından, ne ülkelerinden, ne de dünyadan haberleri var. Onlar, kanatsız kuşlar gibi, uçmayı öğrenene kadar bize emanetler.

Ancak ne yazık ki, insan insana çoğu zaman sadece ihanet.

Akbabalar gibi çocukları avlıyor, onları yok ediyor tüketiyoruz. Onlara yaşama fırsatı vermiyoruz; tıpkı binlerce kaybolan ve yok edilen Narinler gibi. Kuş sesleriyle çocuk sesleri hep aynı gelmiştir bana; cıvıl cıvıl. O küçücük çocuklara nasıl kıydınız? Peki bizler, bu masumlara nasıl sahip çıkamıyoruz? Her bir vakada birkaç gün, hafta, ay sonra unutup hiç olmamış gibi hayata nasıl devam edebiliyoruz? İç ahlak dediğimiz utanma ve vicdan nerede? Sizden güçsüz olana zulmetmek, güçlü olmak değildir; tam tersine, haince bir korkaklıktır.

Küçücük bir bedenden korktuğunuz için 19 gündür bulamadığınız ya da belki de bulmak istemediğiniz o küçük kız, sizi izliyor olsaydı, size gülerdi. Koca koca adamlar, koca bir ülke ve “Bunca uzmana, teknolojiye ve gücünüze rağmen önce beni yaşatamadınız, sonra da bulamadınız,” derdi. Yoksa yüzünüze mi tükürürdü?

Dünyada, ama en çok da demokrasisi olmayan, tımarhanelik ülkelerde, çocuklar için yaşam cehennemden beter. Kadınlara sesleniyorum, bu dünyaya çocuk getirmeyin. Küçücük bir köy, küçücük bir kız çocuğuna kocaman bir cehennemi yaşattı.

Şimdi hangi din, hangi Allah, hangi yasa, hangi ideoloji bu çocukların hesabını soracak? Ahlak çürüdü, insan çürüdü. Bir çocuk bu şekilde ölmüşse, sizin tanrınıza da lanet olsun. Yeter artık çocuklar ölmesin.

Suna Doğan

Mission News Theme by Compete Themes.